Dört ay on iki gün vardı ki, ayrılmıştık. Kale bilmiyordum zaten. Istiyordum kendimi onun yanında öldüreyim ki, inansın bana. Son kez görüşürken kendimi öldürecekdim, yanıma geldi, qoymurdu bunu yapayım. Benden ayrılmayı eseblerimi tahrip etmişti, ben de vurdum onu. Onu bıçaqlayan bıçak kırıldı, yoksa sonra beni bir öldürecekdim. Sonra oturdum yanında, başladım ağlamaya. Keşke onun yerine ben ölerdim
En cours de traduction, veuillez patienter...
